Alfa Romeo, Paris Otomobil Fuarı’nda
Alfa Romeo standında ziyaretçiler, mükemmellik arayışı, ustalık ve kültürel değerleriyle dünyada tanınmış İtalyan markalarıyla yapılan iş birliğinin de katkısıyla güçlü bir “Made in Italy” çağrışımı ile çok boyutlu bir deneyimin keyfine varabilecekler.
Yüz yılı aşkın geçmişiyle hayranlık uyandırmayı sürdüren Alfa Romeo, kendine özgü cazibesini yansıtan üç dikkat çekici ön gösterimi ve tüm ürün gamıyla Paris Otomobil Fuarı’nda yerini almaya hazırlanıyor.
Marka, fuardaki büyük ve göz alıcı standıyla ustalığa ve kültürel geleneğine atıfta bulunarak ziyaretçileri ‘Made in Italy’nin (İtalyan ürününün) kalbine doğru sürükleyici bir yolculuğa çıkaracak. “Bottega” adı verilen alanının konsepti, Alcantara, Art, Lavazza, Magna Pars, Poltrona Frau ve Schedoni gibi İtalya’nın en ünlü ve seçkin markalarıyla yapılan iş birlikleri sayesinde, otomobil sergilemenin ötesine geçecek kapsamlı ve çok boyutlu deneyim sunacak.
Etkinlikte tüm dikkatler, küresel İtalyan markasının İtalya ve Avrupa’nın en büyük segmenti olan B segmentine dönüşünü simgeleyen yeni Alfa Romeo Junior’ın üzerinde olacak. Gerçek anlamda havalı ve benzersiz olan yeni kompakt spor otomobil, büyüleyici bir stili; konfor, bağlanabilirlik ve sürüş dinamiklerini en ileri teknolojiyle birleştiriyor.
Junior, estetik veya donanım açısından belirgin ayrımlar olmaksızın hibrit ve elektrikli konfigürasyonlarda sunuluyor. Özellikle, çift egzoz borusu, 18” ‘Fori’ alaşım jantlar ve Sabelt koltukları, Alcantara döşeme ve sportif özellikler içeren Spor paketi ile donatılmış olan 136 beygirlik Junior Speciale Ibrida ilk kez Paris’te sahneye çıkacak. Bunun yanı sıra, Fransa’da ilk kez halka açık bir etkinlikte tanıtılacak olan yeni Junior 280 Veloce, Sport paketi ve cam açılır tavanı ile stantta öne çıkan modeller arasında yer alacak.
Alfa Romeo’nun ve Sportiflik, Tutku ve “Made in Italy” değerlerinin manifestosu niteliğinde olan, yalnızca 33 adet üretilen özel yapım 33 Stradale de 30 Ağustos 2023’teki lansmanından bu yana dünyanın dört bir yanındaki en büyük otomotiv etkinliklerini kapsayan uluslararası turunun devamı niteliğinde, fuarda yerini alacak.
Markayı karakteristik sportifliği ile elektrifikasyon dünyasına taşıyan ödüllü Tonale modelinin yenilenen versiyonu Tonale MY25’in prömiyeri de yine Paris Otomobil Fuarı’nda gerçekleştirilecek. Tonale’deki başlıca yenilikler arasında yeniden tasarlanan orta konsol, yenilenen otomatik vites tasarımı ve gösterge paneli ekranının öne çıktığı yeni iç mekan yer alıyor. Tonale, içten yanmalı motor kapatıldığında bile tekerlekleri hareket ettirebilen dahili 48 voltluk 15-kW, 55-Nm (2.5:1 şanzıman oranıyla 135 Nm) “P2” elektrik motoruna sahip yeni 7 vitesli çift kavramalı şanzımanla eşleştirilmiş değişken geometrili turbo (VGT) ile 160 beygir gücünde, 1.5 litrelik 4 silindirli motora sahip Ibrida konfigürasyonunda bir Veloce versiyonu ile Alfa Romeo standında yer alacak.
Paris’teki standı, efsanevi 6C 1500 Super Sport ile 1928 Mille Miglia’daki ilk galibiyetine ithaf edilen ve markanın spor tarihine saygı duruşu niteliğindeki sınırlı- özel üretim 520 beygirlik Giulia Quadrifoglio Super Sport tamamlayacak.
Alfa Romeo 33 Stradale: Hayal etme cesareti
Bir hayali gerçeğe dönüştürmek için olmazsa olmaz temel bileşenler, iyi dozda cesaret ve biraz da sağlıklı çılgınlıktır. Gelmiş geçmiş en güzel otomobillerden biri olarak kabul edilen ve 1967 yılında piyasaya sürülen 33 Stradale için de aynı formül geçerliydi. Alfa Romeo ekibi günümüzde aynı cesaret ve vizyonla, güzellik ve teknolojinin mükemmel birleşiminin sonucu olan, hareket halinde özgün bir sanat eseri niteliğindeki yeni 33 Stradale’yi tasarladı ve geliştirdi. Yeni 33 Stradale, markanın tasarımcılarının, mühendislerinin ve tarihçilerinin, tıpkı Rönesans zanaatkâr butiklerinde olduğu gibi, en ideal konfigürasyonlar hakkında ortak bir karar vermek için sadece 33 müşteriyle buluştuğu Alfa Romeo “Bottega”da yaratıldı.
33 Stradale projesi el işçiliği süreçlerini, teknolojik yenilikleri ve müşterinin isteklerini ustalıkla birleştirerek benzersiz ve tekrar edilemez bir şey yaratıyor. Heykelsi güzelliğiyle fark yaratan Alfa Romeo özel yapım otomobili, markanın yeni stilistik diline ait yeni tasarım unsurları taşıyor. Özellikle aracın dış görünümü, oranlar, hacimler ve yüzeylerin işlenmesi arasındaki mükemmel dengenin sonucu olan “gerekli güzelliğin” simgesi niteliğinde. Aynı şekilde, iç mekan da 1967 33 Stradale’nin estetik ve teknolojisine sadık kalarak minimalist tasarımı, ilgi çekici ortamı ve sürüş deneyimini vurgulayan malzemeleriyle öne çıkıyor.
Alfa Romeo Junior Speciale Hybrid’in “Dünya Prömiyeri”
136 beygir gücündeki Junior Speciale Ibrida, ürün gamının en yüksek donanım seviyesine sahip benzersiz bir konfigürasyonla dünya çapında ilk kez Alfa Romeo’nun Paris’teki standında sahneye çıkıyor. 156 beygirlik elektrik motorla da sunulan bu özel versiyon sportifliği, teknolojiyi ve konforu buluşturuyor. Paris’te sergilenen yeni Junior Speciale Ibrida, 136 beygirlik 48-V Hibrit VGT (Değişken Geometrili Turbo) mimarisine sahip. İçten yanmalı motor, en yüksek düzeyde güvenilirlik için değişken geometrili turbo ve dağıtım zincirine sahip 1.2 litrelik 3 silindirli Miller çevrim motorunu kullanıyor.
Junior Ibrida, zamanın %50’sinden fazlasında elektrikli modda şehir içinde hareket etmek için son derece akıcı bir sürüş deneyimi sunuyor. Elektrikli sürüş sadece park manevraları sırasında veya kentsel alanlarda düşük hızlarda değil, aynı zamanda şehir dışında sınırlı bir yükle 150 km/saate kadar da sunulabiliyor.
Estetik açıdan, logonun yeni yorumu, çift egzoz çıkışı, yeni ve aynı zamanda ikonik “Brera kırmızısı” vurgulara sahip mat spor kaplamalar ve 18 inçlik ‘Fori’ alaşım jantlar, Paris’te sergilenen Junior Speciale Ibrida’nın göze çarpan özellikleri arasında yer alıyor. Junior Special Ibrida’nın kabin içi, deri direksiyon simidi, mükemmel ergonomi ve yapısal hafifliği bir araya getiren sarmalayıcı bir sırtlığa sahip sportif Sabelt koltuk gibi ayrıcalıklı donanımlarla öne çıkıyor.
Havalandırma kanallarını, orta konsolu ve “teleskopik” gösterge paneli tasarımı ile zarif ve ayırt edici 8 farklı renkteki iç aydınlatma detaylara gösterilen özeni ortaya çıkarıyor. Oldukça üst seviyede olan bu donanımı tamamlamak için standart olarak sunulan güvenlik özellikleri arasında 2’nci seviye otonom sürüş, 180° geri görüş kamerası, eller serbest elektrikli bagaj kapağı ve yakın erişim teknolojisine sahip anahtarsız sistem yer alıyor.
Alfa Romeo Junior 280 Veloce “ön gösterimi”
Alfa Romeo Junior 280 Veloce, markanın sportif çizgisini kompakt bir otomobilde somutlaştırıyor. Mükemmel ağırlık dengesi, birinci sınıf sürüş dinamikleri, segmentinde zirvede yer alan teknolojik ve motor çözümleri ile Alfa Romeo tasarımının alameti farikası olan “zamansız güzelliği” harmanlıyor. 280 beygirlik Veloce segmentinde lider çevikliğe ve sınıfının en iyi yol tutuşuna sahip olmasını sağlayan bu özellikleri en yüksek seviyelere taşıyor. Tüm bunlar, Junior Veloce ile dünya prömiyeri yapılan yeni 280 hp/207-kW elektrik motoru ve dördüncü nesil TorSen “D” mekanik sınırlı kaymalı diferansiyel sayesinde mümkün hale geliyor.
Junior 280 Veloce kullanıcısına, olağanüstü yol tutuş niteliklerini daha da geliştirmek için özel olarak kalibre edilen segmentteki en doğrudan direksiyon (14.6) dahil olmak üzere özel, ayrıcalıklı teknik çözümler sunuyor. Buna ek olarak, bu versiyonda süspansiyon 25 mm alçaltılırken, virajlarda hızlı ve hassas dönüşleri garanti etmek için viraj denge çubukları ekstra sportif hale getirildi. Ön tarafta 4 pistonlu monoblok kaliperlere sahip 380 mm’lik disklerin yer aldığı fren sistemine ilaveten, 20 inçlik performans lastikleri ise yüksek performanslı elektrikli araçlara özel olarak üretilmiş. Junior 280 Veloce, günlük kullanım için çok verimli ve sürüşü son derece keyifli bir otomobil olma özelliğine sahip. Özellikle, 4 metrenin biraz üzerindeki uzunluğu ve 10,5 metrelik dönüş çapı ile şehir için ideal olan otomobil oldukça kompakt ve kullanımı kolay. Kompakt boyutlarına rağmen geniş iç mekanı ve segment lideri 400 litrelik bagajı sayesinde dört yetişkini ve eşyalarını rahatça taşıyabiliyor.
Verimlilik açısından bakıldığında ise Junior 280 Veloce sadece 1.590 kg’lık ağırlığı ile en iyi rakiplerinden yaklaşık 200 kg daha hafif oluşuyla dikkat çekiyor. Kompakt lityum-iyon aküler, ağırlığın ve şarj sürelerinin önemli ölçüde azaltılmasına katkıda bulunuyor. Ayrıca, ikonik “kesik kuyruk” ve asimetrik ön hava girişleri gibi aerodinamik detaylar, hava direncini ve enerji tüketimini azaltıyor.
En iyi sürüş deneyimini garanti eden Junior, şarj kablosu için kaput altında bir ön bölme, bagajda 12 voltluk bir soket, hızlanma ve yavaşlamanın daha iyi algılanabilmesi için yalnızca yolcu bölmesinde duyulabilen özel bir elektrikli sürüş sesi ve bir sonraki şarj için otomatik bir EV yönlendirme sistemi ile pratiklikten ödün vermiyor.
Alfa Romeo Tonale MY25 “Dünya Prömiyeri”
Alfa Romeo Tonale’deki değişiklikler, her ihtiyaca cevap verebilecek nitelikte geniş motor seçenekleri, yenilenen iç mekanı ve geliştirilmiş teknolojik özellikler olarak öne çıkıyor. Tonale’nin kabin içinde, yeni bir orta konsol ve geleneksel vites kolunun yerini alan vites tasarımı dikkat çekiyor. Gösterge paneli ekranının daha da optimize edilmesiyle saat, yakıt ve akü göstergeleri gibi araç içi bilgilerin görünürlüğü ve okunabilirliği daha da geliştirildi. Müşteri odaklı net ve sade bir yaklaşımla iki donanım seviyesinden (Sprint ve Veloce) oluşan bir ürün gamı sunan Tonale MY25’in mevcut motor seçenekleri ise 130 hp 1.6 Turbo Dizel, 160 hp 1.5 hibrid ve 280 hp Plug-In Hybrid Q4 olarak sıralanıyor.
Quadrifoglio “Super Sport” Özel Serileri
Paris Otomobil Fuarı’nın ziyaretçileri, Stelvio ile Giulia modellerini, markanın sportif mirasına ve 6C 1500 modeliyle 1928 Mille Miglia’daki ilk zaferine atıfta bulunan Quadrifoglio Super Sport sınırlı özel serileri ile görebilecek. Limitli özel seri, tarihinde ilk kez siyah bir arka planla sunulan ünlü Quadrifoglio armasının yeniden yorumlanmasıyla dikkat çekiyor. Özel seride; sportif özellikler, kırmızı karbon fiberden 3D kaplamanın gösterge panelinde, orta tünelde ve kapı panellerinde ilk kez yer aldığı iç mekanda da yer alıyor.
Ön koltuk başlıkları Alfa Romeo logosu ve Super Sport imzasını taşıyan kırmızı işlemelerle süslenmiş; son olarak, siyah tonlarda işlenmiş seri numarası özel serinin ayrıcalığını ortaya koyuyor. Direksiyon simidi, sportif hissi desteklemek için siyah dikişli ve karbon fiber desenli deri ve Alcantara ile kaplanmış. Kaputun altındaki motor 520 bg güç üretebilen 2.9 V6 çift turbo olup, mekanik kendinden kilitlemeli diferansiyel ile aracın çekiş ve dengesini iyileştirmeye yardımcı olurken, tork aktarımını optimize ediyor ve viraj alırken çevikliği ve hızı artırıyor.
Mükemmel ağırlık dengesi sayesinde hassas ve dinamik bir sürüş, bu otomobilleri, kendi kategorilerinde yol tutuş ve performans açısından bir referans noktası haline getiriyor. Estetik açıdan bakıldığında, her iki modelde de tavan (Giulia’da opsiyonel), armadaki “V” ve dikiz aynaları gibi belirgin karbon fiber unsurlar yer alıyor. Giulia için 19 inç ve Stelvio için 21 inç ebatlarındaki alaşım jantlar ve siyah fren kaliperleri tasarımın sportif karakterini daha da güçlendiriyor.
Adaptif Full-LED Matrix teknolojisine sahip ön farlar, parlamasız görüş ve farklı sürüş koşullarına göre optimize edilmiş bir ışık huzmesi sunarken aynı zamanda enerji tasarrufu ve daha fazla güvenlik sağlıyor. Sürüş dinamikleri açısından, her iki araç da motor için alüminyum ve şanzıman için karbon fiber gibi ultra hafif malzemelerin yaygın kullanımıyla mümkün kılınan hafif bir mimariden yararlanıyor; Giulia’da kaput, spoyler ve yan etekler de karbon fiberden yapılıyor. Özellikle Giulia, daha fazla denge ve performans için otomobilin altındaki hava akışını iyileştiren aktif aerodinamiğe sahip bir karbon ön dağıtıcı ile donatılıyor. Akrapovič egzoz sistemi, sportif tavrı vurgulayan benzersiz bir ses katıyor. Kabin içi ayrıca sportif sürüş için en önemli parametreleri vurgulamak üzere kurgulanan “Yarış” (race) modu ve farklı grafik ayarlara sahip 12,3 inç dijital gösterge paneli gibi teknolojik özelliklerle donatılıyor.